top of page

PEKİ ŞİMDİ NE YAPMALI ?




"Hayatımın bu döneminde beynimden çok gönlüme danışmaya öğrendim " diye yazıyordu kitapta. Görece mantıklı aldığımız kararların doğurduğu sonuçları deneyimledikçe başka bir yolu var mıydı diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Duygularıyla karar veren insanlar gibi sadece mantığıyla seçimlerini yapanlarda bu karardan memnun değil . Peki şimdi ne yapmalı ?


İlk yolculuğun adresi belli "kendimiz". Durumlar ve koşulları değerlendirdiğimiz, başka süreçlerdeki sorunları incelediğimiz-öğrendiğimiz kadar KENDİMİZİ TANIMAYA vakit ayırmadığımız dönemler geçirmiş olabiliriz. Ne istiyorum ? Sahi ben gerçekten ne istiyorum ? Cevaplanması zor soru aslında , hedefi kendi olmayan insanlar için gerçekten cevaplanması çok zor soru .


Yaşanmışlıkları değerlendirirken dört ana dönemden geçiyoruz. Önce kurban oluyoruz. sonra anlayıp güçleniyoruz daha sonra teslim oluyoruz. En son aksiyon alıyoruz. Kurban olmak korkularımızdan besleniyor. Korkularımız hareketsizliğimizi yada kabullenişimizin en büyük dayanağı haline geliyor .

-en büyük korkun nedir ?

-yalnızlık

-peki yalnız kalsan ne olur ?

-....

işte bu noktada gelen cevap birçok zaman gerçekte olmayan yada olma ihtimali az olacaklardan kabullenişlerimiz. Korku :"Kendinde Olmamasına Rağmen Kafandan Uydurdukların " diyor Kemal İslamoğlu. Korkularımızın farkında olmak bu nedenle ilk dile gelmesi gereken konu . Korkularımız gelecek kaygıları yaşattığı gibi geçmiş deneyimlerimizi de sürekli hatırlatır. İnsanların % 30 u geçmişte , %5 i şimdide ve %65 i gelecekte yaşarmış . İş hayatı gelecek kaygısıyla yaşanıyor. Korkularımızın farkına varmak onu besleyen ve var eden etkiler konusunda detaylı çalışmak gerekecek.


Bu kurban döngüden çıkmak için ,anlayıp güçlenme evresinde hem çevremizi ve hem de kendimizi dinlemek çok önemli. Leb demeden leblebiyi anlamak başarı olarak sunulurken , ya leb i derya denecekse ? bu nedenle önce kendimizi dinleyerek daha sonra sırasıyla verileri ,duyguları,değerleri ve ihtiyaçları dinleyerek devam edersek farkındalığımız bu güne şuana daha çok odaklanacaktır.


Kaygıdan başarıya , depresyondan huzura dönüşecek süreci için ODM (optimum denge modeli -Tamer Övücü ) kullanılabilir. Herşeyin düzeni ve bizim buna uyumumuzun durumuna göre dört süreci oluşturur. Herşey düzenli ve biz buna uyum sağlamışsak huzur elde ederken ; düzensizliğe uyum başarıyı sağlar . düzensizliğe uyumsuzluğumuz var ise kaygı , düzene uyumsuzluk depresyonu tetikler. ne hissettiğimiz ve yaşadığımızı bu çizelgedeki yerimizi belirlemek gerekir .


Kabulleniş, olduğu gibi görmek ya da yaşadıklarımızı başkası gözünden değerlendirmek teslimiyeti başlatır. aşama bundan sonra artık aksiyon zamanıdır .


Kurban rolünden çıkmak için korkularımızı ve bunları besleyen süreçleri doğru anlamak gerekir. İhtiyaçlarımızı, değerlerimizi ve duygularımızı anlayıp -güçlenmeye çalışmak sonrası kabulleniş ve teslim gerçekleşir. Yapılacak aksiyonları mantıkla gönülle değerlendirip , ihtiyaçlarımızı isteklerimiz doğrultusunda karşılamak Şimdi Ne Yaplamalı sorusunun cevabıdır.

Hale Gürler

Profesyonel Koç



Kaynak : Hayatın Direksiyonuna Geç - Kemal İslamoğlu

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page